Anksiyete Konuşma Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

İnsanlar günlük aktivitelerini yerine getirirken genellikle normal sınırlar içerisinde hareket ederler. Ancak mesleklerinden dolayı ya da özel toplantılarda konuşma yapmaları gerekiyorsa heyecan ve kaygı duyabilirler. Bunun dışında sürekli kaygı ve korku ya da kötümser düşüncelerin hakim olduğu bir yaşamınız varsa, anksiyete bozukluğundan şüphelenebilirsiniz. İnsanların kaygı ve korkuları birçok durumda normaldir. Konuşamamak, heyecandan kendini ifade edememek gibi sıkıntıları her birey yaşayabilir. Ancak bu kaygı bozukluğu, insanların karşısında bizi hiç konuşamayacak duruma getiriyorsa ya da stres ve tedirginlikten kendimizi ifade etmeyi başaramıyorsak, anksiyete konuşma bozukluğundan şüphelenebiliriz. Bu durum, sosyal anksiyete bozukluğu olarak da nitelendirilebilir. Anksiyete, bireyin dikkatini toplamakta ve motive etmekte kullanabileceği bir duygudur. Kaygı ve endişe insanın doğasında vardır. Ancak birey toplum içinde heyecanından kendini ifade edemeyecek duruma geliyorsa, kalp atışları hızlanıyor, nefes almakta zorluk yaşıyorsa, yemek yerken ya da su içerken sürekli insanlardan utanma hissi ön planda ise, "Beni aşağılayacaklar mı?", "Hakkımda kötü mü düşünecekler?" ya da "Başıma kötü şeyler gelecek" kaygısını atıp ortama adapte olamıyorsa, anksiyete konuşma bozukluğu yani sosyal anksiyete bozukluğu yaşıyorsunuz demektir.

Birey, sosyal ortamla uyum içindeyken başarılı olur ve kendini motive eder. Her insanın sosyal ortamdaki iletişime ve temasa ihtiyacı vardır. Her birey toplum önünde konuşmaktan kaygı duyar, çok kalabalık bir ortamı kendine tehdit olarak algılayabilir ve vücut kendini koruma altına alır. Ancak bireyde sosyal ortamla ilgili anksiyete konuşma bozukluğu gibi bir durum varsa, bu kontrol edilemeyecek bir hal alır ve kişi kaygı ve tedirginlikten dolayı fiziksel ve ruhsal belirtiler gösterir. Konuşmaya başlayamamak, kelimeleri seçememek, nefesin hızlanması, kalp atış hızının kontrol edilememesi, terleme gibi semptomlar kişiyi sosyal ortamdan koparacak duruma gelebilir. İşte böyle bir durumda anksiyete konuşma bozukluğu ve sosyal anksiyete bozukluğunun teşhisi ve tedavi için bir uzmandan yardım alınabilir. Bu tarz psikolojik hastalıkların tedavisi genellikle kısa süreli ve kolaydır. Önemli olan, hastalığınızın derecesini bilmek, ilaçla mı ya da başka tedavi yollarıyla mı tedavi edilip edilmeyeceğini doktorunuzla iletişime geçip belirlemek, sağlığınız adına atacağınız doğru bir adım olacaktır.

Anksiyete konuşma bozukluğunun birçok nedeni olabilir. Bu nedenler arasında genetik yatkınlık, çocukluk döneminde yaşanan travmalar, sosyal çevre ve yaşam koşulları gibi faktörler yer alabilir. Ayrıca, kişinin mizacı ve stres yönetimi kabiliyeti de bu bozukluğun ortaya çıkmasında etkili olabilir. İşte bazı yaygın nedenler:

Anksiyete bozukluklarının genetik yatkınlıkla ilişkili olduğu birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Ailede anksiyete bozukluğu olan bireylerin, bu tür bir sorunu yaşama olasılığı daha yüksektir.

Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, uzun vadede bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür travmalar, kişinin sosyal ortamlarda kaygı yaşamasına ve kendini ifade etmekte zorlanmasına neden olabilir.

Kişinin sosyal çevresi ve yaşam koşulları da anksiyete konuşma bozukluğunun gelişiminde önemli bir rol oynar. Sosyal destek eksikliği, zorlayıcı yaşam koşulları ve sürekli stres altında olmak, bu bozukluğun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

İçe dönük ve çekingen kişilik özellikleri, sosyal anksiyete bozukluğuna yatkınlığı artırabilir. Bu tür bireyler, sosyal ortamlarda daha fazla kaygı yaşar ve kendilerini ifade etmekte zorlanırlar.

Günlük yaşamda karşılaşılan yüksek stres düzeyleri, anksiyete konuşma bozukluğunun gelişiminde etkili olabilir. Sürekli stres altında olmak, kişinin kaygı düzeyini artırır ve bu da sosyal ortamlarda kendini ifade etmesini zorlaştırır.

Anksiyete konuşma bozukluğunun tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemler arasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve çeşitli alternatif tedavi yöntemleri yer alır. İşte bazı yaygın tedavi yöntemleri:

Psikoterapi, anksiyete konuşma bozukluğunun tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bu bozukluğun tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yaklaşımdır. BDT, bireyin kaygı yaratan düşünce ve davranışlarını değiştirmesine yardımcı olur.

İlaç tedavisi, anksiyete konuşma bozukluğunun tedavisinde kullanılabilir. Antidepresanlar ve anksiyolitikler, bu bozukluğun semptomlarını hafifletmede etkili olabilir. Ancak ilaç tedavisi, mutlaka bir doktor gözetiminde yapılmalıdır.

Alternatif tedavi yöntemleri arasında meditasyon, yoga, nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri gibi yöntemler yer alır. Bu yöntemler, bireyin kaygısını azaltmasına ve kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir.